Yürütücü Fonksiyonlar ve Okul Öncesi Dönem

İnsanın davranışları büyük ölçüde amaçları doğrultusunda harekete geçmektedir. Günlük aktiviteler ise, ulaşılmak istenen kısa ve uzun vadeli amaçların bir işlevi olarak düzenlenirken, bu hedeflere ulaşılması ya da ulaşılmaması gelecekteki davranışları etkilemektedir. Bu noktada amaçlar, "bir görevi gerçekleştirmek için niyetleri, zihinsel veya fiziksel eylemleri" belirlemektedir (Chevalier, Wiebe, Huber, Espy, 2011). Yürütücü fonksiyonlar ise; amaçlı ve hedefe odaklı aktiviteler için gerekli olan bütün bu becerileri kapsamaktadır. Lezak, yürütücü işlevlerin “bir insanın özgür, maksatlı ve kendine hizmet eden davranışlara başarılı bir şekilde sahip olmasını sağlayan yetenekler” olduğunu belirterek istem, planlama, maksatlı davranış ve etkili performans olarak dört alanda kavramlaştırılabileceğini öne sürmektedir. Bunların her birinin de gerçekleştirilmek istenen faaliyetlerle alakalı belirgin bir davranış dizisini kapsadığını söylemiştir. Lezak, davranış biçimlerini tüm yönleriyle araştırmış her türlü hareket biçimlerini belirli bir etki alanı olarak görmüş, yetenekleri ve yürütme becerilerini ayırmıştır. Sonuç olarak bu işlevlerin bütünlüğünün sosyal hayatın yürütülmesi için gerekli olduğunu öne sürmüştür. Stuss (1992) için yürütücü işlevler, hedeflere ulaşmak için bireyin aktif olarak kullandığı planlama, organizasyon, çalışan belleği kullanma ve dürtüleri kontrol etme becerilerinin tamamıdır. Bazı araştırmacılar ise "uygulama fonksiyonları" terimi altında geribildirim, odaklı ve devamlı dikkat, stratejilerin uygulanması, izlenmesi ve geribildirimi gibi becerileri de dâhil etmektedir. Bu tür tanımlar kapsamında yürütücü fonksiyonların alt becerileri; aktif /çalışan bellek, duygu kontrolü, dikkati sürdürme, planlama, organizasyon, zamanı kullanma, bilişsel esneklik, hedefe yönelme, tepkiyi dizginleme/ketleme, göreve/ödeve başlama olarak tanımlanabilir (Anderson, 1998; Stuss ve Anderson, 2004).

Yürütücü fonksiyonların üç ana özelliği olarak, prefrontal korteks ile olan ilişkileri, geç dönemlerde gelişmelerinin tamamlanmasına olan yatkınlıkları, zihinsel planlamaya katkıda bulunmaları söylenebilir. Prefrontal korteks en geç gelişen kortikal yapılardan biridir. Beynin bu bölgeleri çocuklukta olgunlaşmamıştır. Bunun, çocuğun gelişmesinden erken ergenlik sürecine kadar süren, uzun süreli bir süreç olduğu düşünülür. Tam olgunlaşma ergenlikte üst seviyeye ulaşmakta genç yetişkinliğe kadar sürmektedir. Beyin sisteminin geç gelişmesi, dolayısı ile yürütücü fonksiyonların genç yetişkinliğe kadar tam olarak ifade bulamayacağı düşünülebilir. İlk zamanlar araştırmacılar yürütücü fonksiyonların beyinsel olgunluğa dek işlevsel olmadığını öne sürerlerken, günümüzdeki araştırmalar bu gibi becerilerin erken çocuklukta oluşabileceğine dair kanıtlar sunmaktadır (Anderson, 2010; Anderson, 1998)

Okul öncesi dönem çocuğu, kendine ait işleri başarma konusunda yeterliliklerinin ve becerilerinin gelişimiyle birlikte ilerleme göstermektedir. En önemli özelliği benmerkezci düşünce yapısına sahip olmasıdır. Bu yüzden her şeyin kendine yönelik, kendisi için tatmin edici olmasını beklemekte; önce kendi ihtiyaçlarının ve beklentilerinin karşılanması onun için önemlidir. Çocuğun düşünceleri daha çok ihtiyaçlarına, dürtülerine yani haz ilkesine bağlı olduğu için istediğine, istediği yerde ve o anda sahip olmak ister, ertelenmesine katlanamaz, engellenmeye dayanma gücü yetersizdir. Şüphesiz bütün bu gelişimsel özellikleri birçok şeyi etkilediği gibi zihinsel süreçlerini de etkilemektedir. Aynı şey çocukların hayat içinde kurdukları bağlantılar, kullandıkları stratejiler ve kod aktarma (geçiş yapma/bilişsel esneklik) gibi bilişsel süreçler içinde geçerlidir. En basit görünen davranış için bile birden fazla becerinin bir arada çalışması gerekmektedir. Aksi takdirde akademik ve sosyal hayatta aksaklıklar ortaya çıkmaktadır. Yürütücü fonksiyonlar sadece okul hayatında değil bireyin tüm hayatı boyunca ihtiyaç duyduğu becerileri kapsamaktadır. Yapılan çalışmalarda daha çok yürütücü fonksiyonların daha çok bilişsel yönleri üzerinde durulmasına karşın, fonksiyonlarda bozukluk olan olaylar incelendiğinde bu hastaların sosyal davranışlarında ve kişiliklerinde de değişimler olduğu görülmüştür (Hayes, Gifford & Ruckstuhl, 1996). Bu nedenle de bu alana ait zorluklara erken yaşta müdahale edebilmek önemlidir. Montessori eğitiminin çocukların yürütücü fonksiyonlarını olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Diamond ve Lee (2011) yaptıkları meta analiz derlemede, bilgisayarlı eğitim, aerobik egzersiz, dövüş sanatları ve dikkat uygulamaları ve Montessori eğitimini de içeren sınıf müfredatı gibi çocukların yürütücü fonksiyonlarını (işlevlerini) iyileştirdiği gösterilen çeşitli etkinliklerden ve müfredatlardan elde edilen araştırma sonuçlarını karşılaştırmışlardır. Bu çalışmada Montessori eğitimi alan çocukların, diğer okullardaki akranlarından daha iyi yürütücü fonksiyonları olduğu, matematik ve okumada daha iyi performans sergiledikleri, adaletli olma ve adalet için daha fazla endişe duydukları, okulda daha fazla topluluk hissi duydukları ve yazmada daha fazla yaratıcılık gösterdikleri fark edilmiştir.

Okul öncesi dönemde uygun olmayan alışkanlıkların ve tepkilerin yerleşmesine engel olup ihtiyaç duyulan becerilerin gelişmesi için gerekli olan desteği sağlamak mümkündür. Bu evredeki olumlu ebeveyn yaklaşımları, çocukların hatalardan korkması yerine, onlardan öğrenmesine ve sorumlu davranış geliştirmesine yardım etmektedir. Bu noktada çocuklar ihtiyaç halinde karar vermek için etkin bir strateji izleyerek önceki sunulan görevin ipuçları arasında bağlantı kurarak herhangi bir algısal değişiklik yakalamaktan vazgeçmekte ve yeni görevin işaretini beklemektedir. Sorun, yürütücü fonksiyonları geliştirmek için geçiş ipuçlarının yeterli olup olmayacağıdır (Anderson, 1998). Peki, ebeveynler olarak çocuklarınızın yürütücü fonksiyonlarını geliştirmek için neler yapabilirsiniz: Günlük bir plan ve rutin oluşturabilirsiniz, istenilen davranışı geliştirmek için motive edici ödüller kullanabilirsiniz, satranç gibi oyunlar oynamasını destekleyebilirsiniz, birlikte hafıza geliştirici oyunlar veya kurallı oyunlar oynayabilirsiniz, yaratıcı drama gibi etkinliklere yönlendirebilirsiniz, yönergeleri takip edebileceği spor faaliyetlerine yönlendirebilirsiniz, evde onlara yapabilecekleri sorumluklar verebilirsiniz.

Dr. Öğr. Üyesi Münire Aydilek Çiftçi

Kapadokya Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Yüksekokulu

Çocuk Gelişimi

 




E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız