Montessori Yöntemi

Montessori Yöntemi’nin en önemli özelliği yöntemin kendine has bir eğitim felsefesinin üstüne inşa edilmiş olmasıdır ve bu felsefe kendisinden önce birçok filozofun yaptığı gibi kaynağını çocuklardan uzak bir yaşamdan bulmaz. Maria Montessori 1900’lerin başında Roma’nın düşük gelirli ailelerinin bulunduğu San Lorenzo’da yöntemini çocuklarla çalışarak ve onları gözleyerek geliştirmeye başladı. Bu nedenledir ki Maria Montessori kendi oluşturduğu eğitim yöntemini anlatırken şöyle der “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.”

Bugün dünyada Montessori Eğitimi öncelikle okul öncesi ve ilköğretim döneminde uygulanır. Fakat bazı ülkelerde üniversiteye kadar devam edilebilen Montessori okulları da vardır.

Montessori Yöntemi’nin temel öngörüleri şunlardır:

  • Çocuk yetersiz bir birey değildir. Tüm canlılar gibi çocuk da bağımsızlığını yani kimsenin yardımı olmadan kendi ayakları üstünde durabilmeyi ister.
  • Çocuğa saygı duymak gerekir aksi takdirde ona seçimlerini gerçekleştirmesi için fırsat vermediğimizden çocuğun kişiliğini doğru değerlendiremeyiz.
  • Çocuk, öğrenme sürecini gelişimindeki ihtiyaçlara uygun olarak kendi kendine yönetebilme becerisine sahiptir.
  • Çocuklar yetişkinlerden farklı şekilde bilgi alır ve öğrenir.
  • Çocuğun gelişimi hakkındaki bilgi çocuğun Montessori Yöntemi’ne göre düzenlenen bir çevreyle kurduğu ilişkinin gözlemlenmesiyle elde edilir. Öğretmenin gözlemleri değerlendirilir, çocuğun ilerlemesi bu verilere göre takip edilir ve düzenlenir.
  • Gelişim süreci içinde çocuğun çevresindeki bazı uyaranlara karşı zaman zaman daha duyarlı olduğu dönemler vardır. Bu dönemlerde öğrenme diğer dönemlere göre çok hızlı, yoğun ve etkisi güçlüdür. Hayatın ilk altı yılında mümkün olan duyarlı dönemlerde çocuk dile, sosyal ilişkilere, duyularını geliştirmeye ve inceltmeye, bilgilerini sınıflandırma ve derecelendirmeye eğilimli olur. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu mekân onun gelişimine uygun ve destekleyecek bir biçimde düzenlenmelidir.
  • Hayatın ilk altı yılı yaşamın daha sonraki yıllarıyla kıyaslanamayacak kadar değerlidir. Çocuk yetişkinliğinde kullanacağı hayat becerilerinin büyük bir kısmını bu ilk altı yılda inşa eder. En önemlisi çocuğun bilgiyi alma ve işleme becerisi bu dönemde çok yüksektir ve en verimli şekilde değerlendirilmesi gerekir.
  • İlk altı yaşta çocuklara sözel olarak bilgi iletilmesi yararsız bir çabadır. Çocuklar bu dönemde bilgiyi mutlak surette yaparak ve yaşayarak alırlar. Sorun bilgiyi alma ve değerlendirme sürecinin çocuğa nasıl yaşatılabileceğidir. Montessori araçları çocuğun bilgiyi yaşayarak keşfedebilmesini sağlar çünkü artık bilgi, sözel ve soyut değil ama çocuğun eliyle işleyebileceği somut bir biçimdedir.
  • Bağımsız sorun çözme becerilerinin gelişmesi desteklenir ve çocukların kendi ayakları üstünde durabilmeleri cesaretlendirilir.



E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız