İçimizi Isıtan Bir Hikâye: Avucundaki Öpücük

Sıcacık bir aile ortamından ayrılmadan, istediğim gibi hareket edebildiğim, oyuncaklarımla tek başıma oynadığım, parkta tanıdığım arkadaşlarımla uzun uzun zaman geçirdiğim, başımı her çevirdiğimde annemi, babamı, kardeşimi görebildiğim güven ve sevgi dolu bir ortamdan hiç bilmediğim bir yere geldim. Adı ‘okul’ muş. Tanımadığım başka çocukların, hiç tanımadığım bir yetişkinin olduğu ‘sınıf’ adı verilen, kuralları olan, her istediğim an oyun oynayamayacağım ama çok fazla şey öğrenebileceğim bir yermiş.

Bu yüzden biraz kaygılıyım. Buradaki arkadaşlarımı sevecek miydim?, Onlar beni sevecek miydi? Öğretmenim annem-babam gibi olabilecek miydi acaba? Üzgün hissettiğimde, ağladığımda ya da korktuğumda ona sarılıp rahatlayabilecek miydim? Güvenebilecek miydim?

Çocuklarımız okula başladığında işte tam olarak bunları hissederler. Bilmediği bir ortam, ailesinden uzak geçireceği kocaman bir gün.. Kaygılı, korkmuş hissetmesi yaşamış olduğu doğal duygulardan bu nedenle. Sevildiklerini, sevdikleri tarafından sürekli düşünüldüklerini hissetmeleri ve en önemlisi terk edilmediklerini biliyor olmaları önemli. Bunun sağlanabilmesi için de anne-babaların ve öğretmenin adaptasyon sürecini iyi bir şekilde planlaması gerekmektedir. Bu süreci planlarken bazen oyunlardan destek alınabilir. Bazen de çocukların dünyasını ve duygularını yansıtan kitaplardan. İşte tam da bu noktada sıcacık bir anlatımı olan ‘Avucundaki Öpücük’ kitabından bahsetmek istiyorum.

Avucundaki Öpücük, okula başlama ve ebeveynden ayrılma sürecini anlatan duygusal kitaplardan birisi. Okula başlayacak olan minik rakun ormanın kıyısında ağlarken; “okula gitmek istemiyorum. Arkadaşlarımla ve oyuncaklarımla oynamak istiyorum. Kendi kitaplarımı okumak istiyorum. Seninle kalabilir miyim?” dedi annesine. Kendi rutinlerinin dışına çıkmaktan ve tanımadığı insanlarla olmaktan endişe duyuyordu belli ki. Ta ki annesi, rakunun okulda ne kadar güzel etkinlikler yapacağını ve eğleneceğini anlatıp da sıcacık ve mutlu hissedeceği çözümü bulana kadar: Avucuna bir öpücük kondurmak. Ne zaman yalnız hissederse ve evdeki sevgiye ihtiyaç duyarsa elini yanağına bastırabilecek ve annesini hissedebilecekti. Aynı şekilde annesinin avucuna rakun tarafından kondurulan bir öpücük, anne rakunun yavrusunu gün boyu hatırlamasını sağlayacaktı.

Hepimizin, özellikle de çocuklarımızın duymaya ihtiyacı olduğu mesajı iletmenin unutulmaz bir yolu: Seni Seviyoruz

Keyifli okumalar..

Öğr. Gör. İrem Turgut

 

Yazar: Audrey Penn

Çizen: Ruth E. Halper- Nancy M. Leak

Yayınevi: Butik Yayıncılık

Sayfa Sayısı: 32

Yaş Grubu: 3 yaş ve üzeri




E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız