Sevgi ve Disiplin

Hayatımızdaki en güzel hediyeler olan çocuklara …

Çocuk yetiştirmek bir sanattır ve kalbinizde kendiniz ve çocuğunuz için neyin doğru olduğunu genelde bilirsiniz. Dünyanın her yerinde, müzisyenler notaları ahenkli bir şekilde bir araya getirerek güzel müzikler yaratmak için yarışıyorlar. Çocuklarımızın güzel müzikler gibi ahenkli olmalarını sağlamak için onlara sevgi ve disiplini birlikte vermemiz gereklidir. Sadece sevgi ya da sadece disiplinle büyütülen çocukların çoğu problemli olurlar. Şimdi sevgi ve disiplini kısaca gözden geçirelim.

Sevgi, çocuk için nedir? Sevgimizi göstermek için çocuğumuza sarılmak, dokunmak, onlarla kaliteli vakit geçirmek (oyun oynamak, evdeki işleri birlikte yapmak, sanatsal faaliyetler ve fiziksel aktiviteler, spor gibi) çok önemlidir. Çocuk ancak bu şekilde soyut bir kavram olan sevgiyi anlar ve hisseder.

Sarılmak, dokunmak çocuklarımızla kalıcı bağlar kurmamıza yardımcı olur ve sevgi, empati, güven ve huzur, sakinlik hormonu olan oksitosin düzeylerini yükseltir. Bir bebek doğmadan önce dahi gebe anne beyni oksitosin salgılar (Oksitosin doğum sırasında bebeğin hareket etmesini sağlayan kasılmaların nedenidir, anne sütünün gelmesini sağlar ve anne ve çocuğu arasında sıkı bir bağ kurulmasına yardımcı olur). Ancak bu bağ sadece anneye özgü değildir. Babalar, üvey ebeveynler ve koruyucu aileler de çocuklarına sarıldıklarında oksitosin düzeylerinde artış görülebilir. Yüksek düzeyde oksitosinin nabzı yavaşlattığı ve kan basıncını düşürdüğü görülmüştür. Aynı zamanda, çocuğunuza sarıldığınız ve onu kucakladığınız zaman çocuğunuzun ve sizin beyniniz dopamin de salgılar (ödülün işareti olan zevk hormonu). Sarılmanın verdiği bu zevk bebeklerin ve çocukların sizin kokunuzu tanımasını ve sizin de onların kokusunu tanımanızı sağlar ki bu da bağ kurmak bakımından çok önemlidir. Sarılmak acının azalmasını da sağlar.

Çocuğun sevildiğini hissetmesi için sadece sarılmak yetmez. Beş S kuralı (SSSSS) dediğimiz kural çocuklarımızın ve bizim hayatımızda olmazsa olmazlardandır. “Sevgi, Saygı, Sorumluluk, Sanat, Spor.” Çocuğumuzun sevgiyi hissetmesi için bunları elimizden geldiğince çocuğumuzla birlikte yapmalıyız. Bilindiği gibi çocuklar her şeyi taklit eden, örnek alan varlıklardır. Çocuklarımız ve bizler, bizi yetiştirenlerin eserleriyiz. Biz çevremizdeki insanlara, hayvanlara, bitkilere saygı göstermeyi pratikler yaparak çocuğumuza öğretmeliyiz. Çocuğumuza evde ve dışarıda mutlaka yaşamı paylaşmak ve emeği öğretmek adına küçük sorumluluklar (ders dışında) vermeliyiz. Mesela, her gün sofrayı hazırlarken ve kaldırırken, çamaşırları sererken ya da toplarken, bulaşık makinesini boşaltırken, evi toplarken, yemek yaparken çocuğunuzun yaşına uygun küçük sorumluluklar verebilirsiniz (1 yaşındaki yürümeye başlayan çocukla başlayabilirsiniz). Özellikle çocuğunuzun sevdiği şeyleri, sanatsal ve fiziksel aktiviteler gibi mutlaka birlikte yapmaya vakit ayırmalısınız ki, çocuğunuz sevgiyi anlasın ve hissetsin. Aynı zamanda bu paylaşımlar esnasında, oksitosin, dopamin gibi hormonlar salgılandığı için birbirinize karşı bağınız güçlenir.

Bu yazıyı okurken içinizden bu beş S kuralını uygulamak zor, çocuğum evde iş yapmaz ki, hep kendi dediği olsun ister, resim, müzik, spor sevmez, telefon, tablet başından kalkmaz diyenlerinizi duyar gibiyim. İşte bu aşamada disiplin gereklidir.

Disiplin denince genelde insanların ilk aklına gelen: Çocuğun istenilen davranışları göstermesi için korkutmak, dövmek, canını acıtmak; çocuğu suçlamak ve suçluluk duygusu aşılayarak utandırmak; çocuğa ceza vermektir (bir yere kapatmak gibi).

Burada anlatacağım disiplin yukarıdaki gibi geleneksel bir ceza yöntemi değildir. Öyle olsa cezaevlerinden çıkan herkes doğru davranmayı öğrenirdi. Burada anlatacağım çocuğun ‘’iç disiplini’’ kazanması ile ilgili bir yöntemdir. Disiplin çocuklarımızın bu dünyada kolay ve mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bir metot dur. Çocuklarımızı sadece sevmek yetmez onlara sevgiden sonra verilmesi gereken en önemli şeylerden biri de disiplindir. Bu da ‘sevgi + disiplin’ denen metotla kolayca uygulanır. Eğer aile ortamında kural, ciddiyet yoksa çocuk iç kontrol mekanizmalarını geliştiremez ve sürekli 2 yaşında gibi davranır hatta 15, 25 yaşına bile gelse bu devam eder. İçsel disiplini öğrenmemiş çocuk için dışarıdaki hayat çok zordur. Eğer bir aile çocuğuna, her zaman, çocuğun istediği gibi hareket etmesine izin verirse iyilik yapıyorum derken bilmeden çok zarar vermiş olur. Çok şımartılmış, her istediği yapılan çocuklar dışarıda da herkesin onların istediklerini yapmasını bekledikleri için çok mutsuz, mızmız, yalnız, kızgın, olarak büyürler ve ileride de bu yüzden mutsuz, yalnız, problemli, hatta işsiz, toplum dışı kalırlar ve hatta istedikleri olmadığı için şiddet gösterirler.

Disiplin kendi kendinle ve diğer insanlarla uyumlu olmaktır, kendini en zor durumlarda bile kontrol edebilmektir. ‘sevgi + disiplin’ denen bu metotla anne çocuğuna sürekli ‘seni seviyorum, bu yüzden bu kötü davranışı yapmana izin vermeyeceğim’ mesajını vermiş olur. Mesela, çocuğunuz dışarıda dolaşırken başkasına ait bir şey gördü ve sürekli istiyor, siz hayır dediğiniz halde dinlemiyor ve sürekli diretip hırçınlık yapıyor, bağırıyor, ağlıyor diyelim. Eğer çocuğunuz sussun diye istediğini yaparsanız, çocuğunuzun kendini ve kötü davranışlarını kontrol edebilme şansını elinden almış olursunuz. Peki böyle bir durumda yapmanız gereken nedir? Önce davranışının neden yanlış olduğunu söyleyin. Mesela, istediği şeyin başkasına ait olduğu gibi, çocuğunuzun anlayacağı şekilde sakince anlatın. Çocuğunuz küçükse kucağınıza alın ve onun kötü davranışlarının ve bağırmasının, ağlamasının geçmesini bekleyin. Bu sırada kulağına, güven içindesin, emin ellerdesin, seni sevdiğimi bilmeni isterim. Sen kendini ve bu kötü davranışlarını kolayca kontrol edebilirsin, güzel davranışları seçtiğin için teşekkürler gibi sözler söyleyin. Ve kesinlikle çocuğunuz susana kadar buna devam edin. Çevredeki insanların bakışlarına aldırmayın. Sakinleşince de bu kötü davranışı neden yaptın? , karnın mı aç?, yorgun musun? gibi sorular sorarak çocuğun farkındalık kazanmasını sağlayın. Tabii bu yöntemi evde bebeklikten itibaren uygularsanız, zaten dışarıda böyle bir şey yaşamazsınız, ya da yaşasanız bile çok kolay kontrol altına alırsınız. Peki bu metodu evde nasıl uygularsınız.

Bu metod iki faktör üstüne kuruludur.

  1. dur ve düşün,
  2. konuşmak, anlaşmak,

Çocuğunuz kendisine ya da başka birine, ya da bir eşyaya zarar verecek bir şey yaptığında, önce kendinize sorun: Yanlış olan ne? Bunun nasıl üstesinden gelebilirim? Yani, başlamadan önce neyi öğretmeniz gerektiğini bilmeniz lazım. Daha sonra çocuğu olay yerinden uzaklaştırıp, beklemeden, anında (daha sonra konuşurum derseniz, çocuk daha sonra ne olduğunu, neden yaptığını hatırlamayacağı için boşuna olur) gözünüzün önünde olacak şekilde bir boş köşeye yüzü duvara gelecek şekilde bırakın, elinde bir şey olmasın (mutfakta ya da başka yerde işiniz olsa bile bunu her yerde anında, çocuğunuz yanınızdayken uygulamanız çok çok önemli). Ve ona sizinle aynı fikirde olana kadar (o andaki doğru davranış neyse) orada kalmasını söyleyin. Ya da çocuğu arkadan tutun, kucağınıza alın ve sizinle aynı fikirde olana kadar bırakmayın. Ve çocuk gerçekten sakinleşip, birkaç özür kelimesi söylediğinde ya da özür davranışı gösterdiğinde (kafasını kaldırıp gözlerini açarak size bakması gibi) çocuğu bırakın. Burada en önemli şey bunu sürekli ve her yerde yapmaktır (evde misafir bile olsa, başka bir odaya gidip hemen uygulamalısını). Sonra da çocuğa, neden böyle davrandın? Kendini nasıl hissettin? Sen bu davranışı yapınca ben ne hissettim? Bu yaptığın kötü davranış yüzünden kim zarar gördü? Böyle olmamızı mı istersin yoksa mutlu huzurlu olmamızı mı istersin? Emin olun genelde her çocuk (fiziksel yada psikolojik olarak rahatsız değilse) mutlu, huzurlu olmayı seçiyor. Gelecekte böyle bir durumda ne yapacaksın? Şimdi git ve doğrusunu bana göster deyip doğru şeyi yapana kadar bekleyin ve teşekkür edin.

Çocuk büyüdüğünde ise kötü bir davranış yaptığı zaman, yanımda dur ve bu davranışa neyin sebep olduğunu düşün. Sebebi bulduğunda konuşacağız deyin. Sonra şu soruları sorabilirsiniz. Ne oldu? Neden böyle davrandın? Kim sebep oldu? O anda neye ihtiyacın vardı ne hissediyordun? Bu konuda seninde düşündüğün bir şey var mı? Bu kötü davranışı yapınca ne oldu? Ben senin bu davranışın karşısında ne yaptım, ne hissettim? Bu yaptığın kötü davranış yüzünden kim zarar gördü? Böyle olmamızı mı istersin yoksa mutlu huzurlu olmamızı mı istersin? Gelecekte böyle bir durumda ne yapacaksın? Şimdi git ve doğrusunu bana göster deyip doğru şeyi yapana kadar bekleyin ve teşekkür edin.

Evet sevgili ve değerli çocuklar, anneler, babalar, ablalar, abiler, anneanneler, babaanneler, dedeler, teyzeler, dayılar, amcalar, halalar, yengeler, enişteler ve öğretmenlerimiz burada çocuklarımız için anlattığım sevgi + disiplin yöntemi biz yetişkinlerinde hayatımızda uygulaması gereken bir yöntemdir. Hepinize hayatınızda sevgi ve disiplin dengesini sağladığınız mutlu, huzurlu, sağlıklı günler dilerim.

 

Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Ferihan Tanrıkut

Beşeri Bilimler Fakültesi

Psikoloji Bölüm Başkanı

 

KAYNAK: Plotnik, R (2009). Psikoloji'ye Giriş. Kaknüs yayınları.

Santrock, J. W. (2012).Yaşam Boyu Gelişim Psikolojisi., (Çev: Galip Yüksel). Ankara: Nobel Yayıncılık,

Bilgin, M , Atıcı, M.K. , İnanç, B.Y. (2017). Gelişim Psikolojisi: Çocuk ve Ergen gelişimi. Pegem A Yayıncılık - Akademik Kitaplar




E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız