Çocuk Eğitiminde Disiplin

Okul öncesi dönemde kural koymak, hele ki bu kurallara uyulmasını sağlamak; kimi zaman ebeveynleri epeyce zorlamaktadır. Karşımızdaki bir çocuk olduğundan, her ne kadar “kolay inandırılabilir” diye düşünsek de; yaşına ve gelişim seviyesine göre ikna olmadığı takdirde, kurallara uymasını beklemek neredeyse imkânsız hale gelir. Günlük hayatta zaman zaman biz yetişkinleri çileden çıkarabilir bir hal bile alabilir. Çocukların da kendilerine göre düşünceleri, inanışları, bakış açıları, duyguları olduğunu unutmadan; onları “küçük insanlar” olarak düşünüp umursamamazlık yapmadan; sağlamaya ya da oluşturmaya çalıştığımız kuralları, belirlemeye çalışacağımız en doğru iletişim yöntemi/yöntemleri ile kuralları öğretmede başarılı olabiliriz.

Peki, Disiplin Nasıl Sağlanır? Ya Da Disiplini Sağlamak İçin Ne Yapmalıyız?

Çocuğa disiplin öğretmenin yolu, aile içinde genellikle ödüller ve cezaların uygulanması ile denenir. Anne ve baba, çocuk onların istediği gibi davranmadığı zaman ne yapmaları gerektiği konusunda çoğunlukla kararsızdırlar. Hatta bu kararsızlık çocuk ile ilişkileri olumsuz yönde bile etkileyebilir. Bazen şiddetli tepki gösterirler, cezalar birbirini izler, bazen de yapılan hata görmemezlikten gelinebilir. İşte, çocuğun kafasını karıştıran temel nokta da budur; kararsızlık yaşayan ebeveynlerin olması, çocuğun bir konu hakkında verilen kararı istediği şekilde kullanmasına sebep olabilir.

Bütün çocuklar kuralları öğrenirken açıklamalara gerek duyarlar. Ebeveynler kuralları çocuklarına öğretirken; öncelikle kendi aralarında disiplini nasıl sağlayacakları hakkında konuşmalı ve bir tutarlılık sağlamalıdırlar. Çocuk, anne ve babanın aynı olaya farklı tepkiler göstermesi karşısında nasıl davranacağını kestiremez. Bazen aile içinde annenin izin verdiği bir şeye baba hayır diyebilir. Bu sorunu aşmak; ancak anne ve babanın aynı dili konuşması ile mümkün olacaktır. Aksi takdirde çocuk hayır yanıtını aldığı babadan anneye gidecek ve istediğini elde edene kadar uğraşacaktır. Ya da bir kez yaptığı davranışa; “Peki, bu seferlik öyle olsun” yanıtı vermek, çocuğun sınırları tanımasında sorun oluşturacak ve çocuk her defasında sınırları genişletmek için uğraşacaktır.

Çocuklarda Disiplin Nasıl Sağlanmalıdır?

Anne ve babaların en sık şikâyetlerinden biri; “Defalarca söylediğim halde aynı şeyi yapıyor, her türlü cezayı denedik ama olmadı.” şeklindedir. Disiplin demek, ceza vermek demek değildir. Katı davranışlar sergilemek, her şeyi kurallı hale getirmek ve bu kurallar uygulanmadığında cezalandırmak; “istenilen davranışın yerleşmesini” sağlamaz. Aynı zamanda böylesi katı yaklaşımlar, çatışmanın büyümesine ve evdeki yaşantının keyifsiz bir hale dönüşmesine neden olacaktır. Çocuk ancak önündeki örneğe bakarak model alır ve öğrenir. Dikkat edilecek noktalardan biri de; çocuğa öğretmeye çalıştığımız disiplini, önce kendimizin uygulamasıdır. Örneğin; çocuğa arkadaşlarına kötü davranmasının ne kadar yanlış olduğunu söyleyip, bu nedenle onu cezalandırmadan önce; evde aile bireyleri olarak birbirimize nasıl davrandığımıza dikkat etmemiz, küfür etmenin kötü olduğunu söyleyip trafikte sinirlenip çocuğun yanında diğer sürücüye küfür etmemiz ne derece tutarlı olacaktır? Eğer ebeveynler olarak disiplinli, düzenli bir davranış sergilersek; çocuk da elbette bunu örnek alacaktır.

Bir diğer nokta da çocuğa evdeki kuralların ne olduğunu, kendisinden neler beklediğinizi ona anlatmaktır. Çocuk bilmediği konularda kurallara uyamaz. Çocuktan daha önce hiç uygulamadığımız bir kurala uymasını beklemek haksızlık olur. Çocuk önceden kendisinden neler beklendiğini bilirse; evdeki çatışmalar da, inatlaşmalar da ortadan kalkacaktır. Yapacağımız açıklamalar; beklentilerimizin ne olduğunu doğru ve açık bir dille anlatmak, ona doğru davranışı sergileme şansını sağlayacaktır. Bir önemli nokta da beklentilerimizin çocuğun yaşına ve yapısına uygun olmasıdır.

Her insanın yeni bir şey öğrenirken deneme ve yanılma yolu kullanması, denerken hatalar yapması doğaldır. Çocuk da yeni kurallar öğrenirken deneyecek, sonuçlarını görecek, belki bir-iki kez daha aynı hatayı yapacak ancak öğrenecektir. Önemli olan bu deneme yanılmalarda, ona gereken sabrı ve desteği göstermektir. Yaptığı ilk hatada kızmak ya da cezalandırmak, düşünmesine olanak tanımadan “yaptığın yanlış” diyerek kestirip atmak; davranışı öğrenmesini engellemekten başka bir işe yaramaz.

Olumlu davranış ancak olumlu bir tepki görürse pekişecektir. Kendimize ne kadar hata yapma fırsatı tanıyoruz, çocuğumuza ne kadar… Bazen bir süre için sadece yapılan olumlu davranışları görüp, onlara odaklanmak, hatalı davranışları sık sık hatırlatmamak gerekebilir. Takdir etmek ve ödüllendirmek, istenilen davranışın hemen ardından yapılmalıdır. Aksi takdirde çocuk ne için ödüllendirildiğini ya da beğenildiğini unutacak, aynı olumlu davranışı sergilemeyi de hatırlamayacaktır.

Disiplin çok basit olarak eğitim, yani daha doğru anlamıyla öğretici, düzenli davranış ve yetkinlik kazandırıcı yetiştirme demektir. Çocuk eğitiminde amaç, bir yetişkin olduğunda zorluklar karşısında mücadele edebilen, mutlu olan ve etrafına da mutluluk verebilen, üretken bir birey yetiştirmektir.

Disiplin Etmek Ne Demektir?

Disiplin, kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerdir. Her isteği anında yerine getirilen çocuklar, her şeyin istedikleri an olabileceğine inanırlar ve zorluklarla baş edebilmeyi öğrenemezler. İstedikleri her şeye kolayca sahip oldukları için, sahip oldukları şeylerin değerini bilemezler. İleride de çevresindeki insanlardan alıştıkları şekilde her isteklerini yerine getirmesini beklerler. Evinde eşiyle, işyerinde iş arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler geliştiremez.

Çocuklar kuralları öğrenirken açıklamalara gerek duyarlar, bu bütün çocuklar için geçerlidir. Anne ve babalar kuralları çocuklarına öğretmeden önce, kendi aralarında disiplini nasıl sağlayacakları hakkında konuşmalı ve davranışlarında tutarlı olmalıdırlar. Bir gün evet dedikleri bir konuya ertesi gün hayır demeleri ya da annenin evet dediğine babanın hayır demesi çocuğun kafasını karıştıracaktır. Çünkü çocuk‚ anne ve babanın aynı olaya farklı tepkiler göstermesi karşısında önce nasıl davranacağını bilemez. Ancak sonra istediğini elde etmek için, hayır yanıtını aldığı babadan anneye gidecektir. Ayrıca bir kez yaptığı davranışa “peki, bu seferlik öyle olsun” yanıtı vermek çocuğun sınırları tanımasında sorun oluşturacaktır. Bu nedenle çocuk daha sonra ki olaylarda sınırları genişletmek için uğraşacaktır.

Çocuk Eğitiminde Disiplinin Yeri ve Önemi

Çocuklarının kişiliklerini olumlu yönde geliştirerek mutlu ve kendileriyle barışık bireyler haline getirmek için anne ve babalar, onlara istenilen ve doğru olan davranışları öğretmek ve yol göstermek isterler. Bu yüzden disiplin, çocuk eğitiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Çocuğun davranışlarını etkili bir biçimde ele alarak çocuğun benlik değerlerinin temelini atmak ve kişilik gelişiminde yol almasını sağlamak için aileler olumlu bir disiplin anlayışını etkili bir yöntem olarak kullanırlar. Ayrıca disiplin sağlamak, aile içinde saygı, sevgi ve güvene dayalı, denge ve düzen içerisinde giden bir aile dinamiği oluşturulmasında büyük önem taşır. Ancak toplumumuzdaki yanlış değerlendirmenin aksine bir eğitim aracı olan disiplin sağlanırken fiziksel davranışlara yansıtma, korkutma, baskı oluşturma ve bağırma gibi olumsuz disiplin yöntemleri kullanılmaktadır. Disiplin denilince çoğu zaman akıllara sıkı sıkıya bir denetim gelir. Aslında disiplin verilmesinde hedef işlevsel olarak çocuğa güvenli bir ortam sunularak istenilen tutumları sergilemesini ve kendi kendini yönlendirecek bir iç denetim kazanmasını sağlamaktır. Çocuğun yalnız başına ve denetimden uzak olduğu zamanlarda da içsel bir sorumluluk duygusunun oluşması önemlidir. Anne ve babası yanında olduğu süreçte kurallara uyan, ancak kendi kendine kaldığında uygunsuz davranan çocuk henüz içsel denetimini kazanmamış demektir. Evde sadece otorite ve güç kullanarak disiplin sağlanmamalıdır. Bu konuda bilgili olmak, bilinçli hareket etmek, tutarlı davranmak, aynı zamanda da sabırlı ve hoşgörülü olarak çocuğu desteklemek yeterlidir. Bu tür bir yaklaşım daha sağlıklı ve çocuk tarafından özümseyici olacaktır.

Olumsuz Disiplin Yöntemleri Nelerdir?

Disiplin için en önemli kavramlardan birisi ebeveynlerin ortak tutum sergilemesidir. Bazen anne ve babalar içinde bulundukları ruhsal, fiziksel ve çevresel koşullar yüzünden çocuklarına karşı farklı tutumlar sergileyebilirler. Çocuğun yaptığı bir davranış bir gün ceza görüyor, ertesi gün ebeveynlerinden biri ya da ikisi görmezden geliyorsa, anne ve baba çocuğun bulunduğu ortamda birbirlerinin vermiş olduğu yaptırım ve uyarıları eleştiriyorlarsa tutarsızlık söz konusudur. Bu durumda çocuk kurallar bütününü anlayamayacak ve iç denetimi gerçekleştiremeyecektir.

Yetişkinlerin kullanmış olduğu olumsuz disiplin yöntemlerinin başında küsme davranışı gelir. Yaptıklarından dolayı çocukla iletişim kanallarını kapamak, yanına yaklaştırmamak ve bunu uzun süre sürdürmek çocuğun küsme davranışını öğrenmesine neden olacaktır. Ebeveynin de kendisine küs olmasına dayanamayıp tekrar barışması ve çocukla öncesine göre daha yakın olunması da küsme davranışını pekiştirir ve eninde sonunda ebeveynleri ile ilişkisinin eskisine döneceğini öğrenen çocuğun üzerinde etkili bir yöntem olmaz.

Günümüzün disiplin anlayışı içinde olmaması gereken bir diğer olumsuz disiplin anlayışı ise fiziksel olarak şiddet uygulamaktır. Anne ve babaların öfkelerine engel olamayıp bazen bu yola başvurdukları görülmektedir. Hiçbir öğretici etkisi olmadığı gibi çocuğa bir açıklama yapılmaksızın gerçekleşen bir eylem olduğundan dolayı çoğu zaman çocuk kendisine vurulmasının sebebini anlayamamaktadır. Geriye aklında kalan tek şey ise şiddet olgusudur.

Çocuğa, bağırarak, azarlayarak, aşağılayıcı ve tehdit edici tarzda konuşmak ya da korkutarak disipline etmeye çalışmak da olumsuz örneklerdendir. Örneğim; dokunursan ellerin yanar, yemeğini yemezsen seni polise veririm, öğretmenine söylerim gibi… Korktuğu şeylere inanması onun için sarsıcı olacaktır. Ancak büyüdükçe korkutulduğu şeylerin anlamsızlığını fark ettiğinde artık tehditlere kulak asmayacak hale gelir. Hor gören sözlerle bağırmak ve aşağılama içeren cümleler kurmak anne ve babanın içini boşaltıp onları rahatlatırken uzun vadede bir çözüm sağlamaz. Bağırılan, azarlanan ya da hor görülen çocuğun içinde anne ve babaya karşı öfke doğması kaçınılmazdır. Olumsuz lafları işiten çocuk bir süre sonra bu sözlerin gerçekliğine inanacak ve kendi gözünde benlik değeri zarar görecektir.

Yaptığı davranışlardan ötürü anne ve babanın sevgi esirgeyerek çocuğa onu sevmediklerini söylemesi, onu görmezden gelerek aldırmamaları çocuklar için oldukça örseleyicidir. Çünkü anne ve babasının sevgisi onun için vazgeçilmezdir. Çocukların yanlış davranmaması ya da yaramazlık yapmaması mümkün değildir. Eğer çocuğa yanlış davranışlar yaptığında sevilmediği hissettiriliyorsa çocuk, anne ve babasının sevgisine layık olmadığını düşünerek sevgiyi bulmak için her yolu deneyecek ya da daha çok davranış problemi sergileyecektir.

Öğr. Gör. Nagehan Avcı

Kapadokya Meslek Yüksekokulu

Çocuk Gelişimi Önlisans Programı




E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız