Yaz Mevsiminin Korkulu Rüyası: Çocuklarda İshal ve Korunma Yolları

İshal; dışkı sayısının artması ve kıvamının yumuşaması ile karakterize bir belirtidir. Normal çocukların dışkılama sayısı yaşa ve beslenme durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Anne sütü veya mama ile beslenen bebekler günde 1-10 kez arasında daha büyük çocuklar ise erişkinler gibi günde 1-2 kez kaka yaparlar. İshalli çocuklarda dışkı miktarı ve sayısı artarken kıvamı da daha sulu hale gelir.

Toplumun her kesiminde ve her mevsimde karşılaşılabilmesine karşın özellikle yaz aylarında ve çocuklarda çok sık karşımıza çıkan, bazen hastane yatışlarına ve hayatı tehdit edebilecek sıvı kayıplarına yol açabilmesi nedeni ile çok önem taşıyan bir hastalıktır. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke çocukları için son derece önemli bir sağlık sorunu olan ishal, dünyadaki çocuk ölümlerinin de halen en önemli sebepleri arasında sayılmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 5 milyon çocuğun ishal nedeni ile kaybedildiği bilinmektedir.

İshalli hastalıkların çoğunluğu enfeksiyon ajanlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunların içinde virüsler başta gelmektedir. Bu gruptan olan Rotavirus daha çok 2 yaşın altında çocuklarda ağır ishale neden olan tüm dünyada çok yaygın bir mikroorganizmadır. Gelişmiş ülkelerde ishal nedenleri içinde en önemli yere sahiptir. Bakteri ve parazitler ise gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde daha yaygındır. Enfeksiyonlar dışında bazı durumlar da ishale neden olabilmektedir. Bunlar; bazı besin alerjileri, diş çıkarma, mushil gibi ilaçların kullanımı, antibiyotik kullanımına bağlı yan etkiler ve bazı barsak hastalıkları olarak sıralanabilir.

İshalli bir çocukta ishal dışında kusma, karın ağrısı, ateş, halsizlik gibi klinik belirtiler de görülebilir. İshali olan bir çocukta dikkat edilmesi gereken en önemli bulgular sıvı kaybını gösteren belirtilerin olup olmamasıdır. İshalli bir çocuğun genel durumu iyi ise, verilen suyu içebiliyorsa, ağız ve dili ıslak olup, ağlayınca gözyaşı akıyorsa, idrar yapıyorsa, karın derisi bükülüp bırakıldığında hemen eski haline geliyorsa ve de küçük bebeklerin kafasında bulunan bıngıldak adı verilen deri bölümünde çöküklük yoksa büyük olasılıkla su kaybı yoktur. Genel durumu bozulmaya başlamış ishalli bir çocuk verilen suyu içemiyorsa, ağzı ve dili kurumuşsa, ağladığında gözyaşı akmıyorsa, idrarı çok azalmışsa, karın derisi büküldüğünde eski haline hemen dönmüyorsa, bıngıldak çökükse ağır derecede sıvı kaybı vardır ve hemen en yakın sağlık kuruluşuna götürülüp tedavisine başlanması gereklidir.

Çocuklarda ishal tedavisinde; anne sütü, hazır mama ve diğer yaşa uygun yiyeceklerle uygun beslenmenin devamının sağlanması ve ishal ve kusmayla halen sürmekte olan su ve elektrolit kayıplarının oral rehidratasyon sıvısı (ORS) veya benzer sıvılarla yerine konması çok önemlidir. Genel olarak küçük bebeklerde her yaptığı ishal başına bir çay bardağı, büyük çocuklarda ise her yaptığı ishal başına bir su bardağı su içirilmesi çocuğun sıvı kaybını önleyebilmektedir. İshali olan kişilerin posasız ve yağsız besinler tüketmesi gerekir. Posa içeriği yüksek çiğ sebze ve meyveler, kuru baklagiller, tam tahıl ürünlerinden bu dönemde uzak durulmalıdır. Ayrıca kuruyemişler, şeker, çikolata, yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bu dönemde kızartma yerine haşlama ve fırında pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Acılı ve fazla baharatlı besin tüketilmemelidir. Sucuk, salam, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden de kaçınılmalıdır. Yağsız makarna ve pirinç pilavı, pirinç lapası, yayla çorbası, yağsız beyaz peynir, yoğurt, kabuksuz elma, muz, şeftali, havuç, haşlanmış patates, haşlanmış yağsız et yenilebilir. Ayrıca tuzlu ayran, taze sıkılmış meyve suları, açık çay ve bol bol temiz güvenilir su içilebilir.

İshalli hastalıklarda genellikle antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Çok nadir enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı gerekebilmektedir.

İshali olan çocukta yukarıda saydığımız sıvı kaybını gösteren belirtiler oluştuğunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.

Anne sütü ile beslenme ishalden korumada en önemli faktörlerden birini oluşturur. Anne sütünün içinde çeşitli mikroorganizmalara karşı etkili lizozim, laktoferrin, immunglobulin gibi maddeler bulunur. Bu maddeler anne sütü ile beslenen çocukları ishale yol açabilecek çeşitli enfeksiyonlardan koruduğu gibi hastalanan çocukların da daha çabuk iyileşmesini sağlar. Anne sütü almayan bebeklerin anne sütü alan bebeklerden daha fazla ishalli bir hastalığa yakalandığı ve bu nedenle de daha fazla çocuğun öldüğü çok iyi bilinmektedir.

Sosyoekonomik düzey ishalli hastalıklarla yakından ilişkilidir. Gelişmekte olan veya gelişmemiş bölgelerde yaşayan çocuklar daha kötü beslenmekte olup temiz suya ulaşma olanakları daha azdır. Bu nedenle gelişmiş yörelerde yaşayan akranlarından daha fazla oranda ishalli hastalığa yakalanırlar ve bağışıklık sistemleri de daha zayıf olduğu için daha fazla oranda zarar görürler. Sonuçta anne sütü ile beslenme, sosyoekonomik düzeyin iyi olması, çevresel şartların düzgün olması ve beslenmenin iyi olması ishalden korunmada en önemli faktörlerdir.

Mikrobik ishaller el ve ağız yoluyla bulaşır. Bu zincirin kırılması çok önemlidir. Temiz içme ve kullanma suyunun kısıtlı oluşu, kanalizasyon sisteminin yetersizliği veya yokluğu bağırsak enfeksiyonlarını artıran faktörlerdir. Bununla birlikte hijyen kurallarına dikkat edilmesi ile mikropların bulaşması engellenebilir. Bunların başında bebeğe bakan kişinin ellerinin temizliği gelir. Bebeğin besinlerini hazırlamadan önce, tuvaletten çıktıktan ve bebeğin bezini değiştirdikten sonra, bebeği beslemeden önce eller sabun ve bol su ile yıkanmalıdır. İçme sularının, süt formüllerine ilave edilecek suların kaynatılması; biberon, bardak, tabak, kaşık gibi yiyecek araçlarının temiz yıkanması, içlerinde süt ve yiyecek artıklarının kalmaması, çiğ yenecek, meyve ve sebzelerin bol ve temiz su ile iyice yıkanması önemlidir. Besinlerin taze hazırlanması, açıkta bırakılmaması ve sıcakta bekletilmemesi dikkat edilmesi gerekli diğer koruyucu önlemlerdendir.

Özellikle süt çocuklarında en sık ishal etkeni olan rotavirüs için geliştirilmiş ağız yolu ile yapılan rotavirüs aşıları da ishalden korunmada çok büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak; ishal içinde bulunduğumuz yaz aylarında çocuklarımızı tehdit eden önemli bir sağlık sorunudur. Anne sütü ile beslenmenin yaygınlaştırılması, hijyen koşullarına dikkat edilmesi hastalıktan korunmada büyük önem taşımaktadır. İshal geliştiğinde ise çocuğumuzun sıvı dengesini korumamız çok önemlidir. Tüm bunlara rağmen devam eden ishal yakınmasında ve özellikle sıvı kaybı belirtileri oluşmuşsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.

Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Ergün

Kapadokya Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Yüksekokulu

Çocuk Gelişimi

 

 

 

 

 

 




E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız